havacılık endüstrisi, havacılık yakıtı, karbon ayak izi, karbon emisyonu, karbondioksit, küresel ısınma, sürdürülebilir, yakıt
Küresel ısınmanın başlıca sorumlularından sayılan, birey ve şirketlerin doğrudan veya dolaylı olarak kullandığı ürünlerin üretimi aşamasında enerji kullanımıyla dünyaya bıraktıkları zarar “karbon ayak izi” olarak tanımlanmaktadır. İklim değişikliğinin, kirlenen ve tükenen doğal kaynakların hayatımızı tehdit ettiği bu dönemde gerek bireysel gerek devletler tarafından adımlar atılmaya çalışılıyor. Bu açıdan havacılık sektöründe de daha yeşil teknolojilere yatırım için baskı giderek artıyor.
Ulaşım kaynaklı karbon ayak izi, toplam karbon ayak izinin yaklaşık %15’ini, havacılık sektörü ise bu dilimin %2,5’ini oluşturmakta. Gelişen ve sürekli büyüme trendinde olan havacılık sektöründe Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanımının önemi özellikle pandemiden sonra iyice artmış ve dillendirilmeye başlanmıştır. Pandemi sürecinde toplumların dünyaya verilen zarara ilişkin farkındalığının artması ve çevre bilincinin gelişmesi ile eskisine oranla birçok konuda tepki ve protestolar artmış ve bu insan kaynaklı sektörleri etkilemiştir. Amacı insana hizmet olan havacılık endüstrisi, pandemide zor bir süreç geçirmesinin ardından daha çevreci bir yaklaşım sergileme kararı almış ve bunu uygulamaya koymaya başlamıştır.
Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) Ne Anlama Gelmektedir?
Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF/Sustainable Aviation Fuel), Jet A ve Jet A-1 yakıtının sürdürülebilir bir versiyonudur. SAF, tamamen yerleşik bir çözüm olmakla birlikte uçakta herhangi bir şekilde değişiklik yapılmadan bu yakıt ile uçuş sağlanabilmektedir. Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları, biyokütle veya geri dönüştürülmüş karbondan üretilir. Bu karışımlar toprak, su ve enerji kullanımı açısından katı sürdürülebilirlik standartlarını karşılamaktadır. Bu şekilde, normal jet yakıtı ile anında ikame edilebilir. SAF;biyo-jet, biyo-kerosen, alternatif jet ve geleneksel olmayan jet yakıtı olarak da bilinmektedir.
Havacılık Endüstrisinde Durum Ne?
Boeing, Airbus, Dassault Aviation, GE Aviation, Rolls Royce, Safran ve Pratt & Whitney’in teknik sorumluları tarafından Ekim 2020’de yapılan bir açıklama ile 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi için adımların hızlandırıldığı duyuruldu. Ardından KLM, 2022 yılı itibarıyla Amsterdam’dan kalkan her uçuşunda küçük bir oran da olsa Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanmayı hedeflediklerini açıkladı.
IATA’nın “2050’ye kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” kararı doğrultusunda, ülkemizde de Pegasus ve THY adımlar atmaya başladı. THY Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) ile ilk uçuşunu 2 Şubat 2022 Çarşamba günü TK1823 sefer sayılı İstanbul Havalimanı-Paris Charles De Gaulle Havalimanı uçuşu ile gerçekleştirdi. Pegasus Hava Yolları Üst Yöneticisi Mehmet Nane, “Türkiye’nin de taraf olduğu Paris İklim Anlaşması gereği, 2030 yılına kadar karbon emisyonunun yüzde 50 azaltılması öngörülüyor” şeklinde bir açıklama yaptı ve bu açıklama doğrultusunda Pegasus, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanımıyla ilk yurt içi uçuşunu 1 Mart 2022 Salı günü İzmir Adnan Menderes Havalimanı ile Sabiha Gökçen arasında gerçekleştirdi.
Havacılık çok maliyetli bir sektör olsa da karbon emisyonlarını azaltmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) herkes tarafından desteklenmelidir.
Yazan: Ümmünur Arslan
Kaynak:
https://boardinginfo.com/surdurulebilir-havacilik-yakiti-nasil-yayginlasacak/
https://www.klm.com.tr/tr/information/sustainability/sustainable-aviation-fuel
http://www.slothaber.com/pegasustan-cevreci-yakitla-ilk-ucus/