pilot,uçak,havacılık psikolojisi
Bu soruyu cevaplamadan önce depresyon teşhisini incelemeye ne dersiniz?
DEPRESYON NEDİR?
Depresyon semptomları herkeste farklılıklar gösterse de en sık rastlanan belirtileri haftalar ya da aylarca, neredeyse her gün devam eden üzgün, kaygılı, “boş” ruh hali, ümitsizlik karamsarlık olarak sıralanabilir. Depresyon teşhisinde günlük hayattan keyif almamak, istenmediği halde kilo vermek, uyku düzeninde değişme, aşırı yorgunluk ve intihar düşünceleri gibi bulgulara rastlanır.
PİLOT DEPRESYONU
Yönetmek en önemli beyin fonksiyonudur. Yüksek bir entelektüel seviyenin yanında iyi bir ruhsal ve zihinsel performans gerektirir. Bunun için de beyinin, fiziksel ve kimyasal dengesinin korunmuş olması gerekir. Pilotluğu seçerken adaylar bir dizi testlerden geçerler. Bu testler beyin, göz, ayak, el koordinasyonunu gösteren psikomotor beceriyi, çoklu dikkat yeteneğini, tepki hızını, belleği değerlendiren zihinsel performans testlerinin yanında strese dayanıklılığı, kişilik profillerini, iletişim ve liderlik becerilerini ölçen ruhsal performans testleridir. Pilotluk mesleği dünyanın en stresli mesleklerinden biridir ve dayanıklı bir beyin ister. Ancak ne kadar güçlü olursa olsun beyin bir süre giden stres etmenlerine maruz kaldığında yıpranır ve gücünü kaybetmeye başlar. Depresyon da ruhsal ve zihinsel gücün zayıfladığı bir fonksiyonel beyin bozukluğudur. Beyindeki kimyasal bir dengesizliğe işaret eder.
Pilotlarda Depresyona Yatkınlığı Artıran Etkenler Nelerdir?
- Uçuş emniyet beklentisinin yüksek olması
- İş yükü fazlalığı
- Uçuş esnasında yaşanan aksaklıklar
- Sorunlu çalışanlar ve yolcular
- Teknik sorunlar
- Fiziksel stresörler, hipoksi, basınç değişiklikleri, elektromanyetik etkileşim, kötü hava koşulları
- Borçlar, kayıplar, hayal kırıklıkları gibi bireysel sorunlar
- Ayrılık, geçimsizlik gibi ailevi sorunlar
- Guatr, kansızlık, şeker, hipertansiyon, kalp, karaciğer hastalıkları
- Kurum içi iletişim sorunları
- Sık gece uçuşları
- Sosyal hayatın kısıtlılığı
- Yeterince dinlenememe
- İyi beslenememe
- Alkol ve madde gibi zararlı alışkanlıklar
Depresyon CRM’e Nasıl Etki Eder?
- İsteksizlik, ilgi azlığı, kendisini iletişime kapatmak ve konuşmada azalma şeklinde gösterebilir
- Depresyon pilotun mesleğine ilgisini ve mesleki motivasyonunu azaltabilir. Bu pilotun başarısını düşürebilir, hatta onu mesleği bıraka noktasına getirebilir
- Öfke kontrolünün azalması durumundan kokpit içi gerginliği artabilir. Ani tepkiler, parlamalar, öfke patlamaları yaşanabilir.
- Anlama, kavrama ve algılama gücünde azalma, öğrenme güçlüğüne, akademik performansta düşüş lere yol açar
- Depresyonda muhakeme bozulabilir.
- Uyku bozukluğu çabuk yorulma lara sebep olur. Özellikle Airbus 320 ve Boeing 737 gibi CRM yükü nispeten daha büyük olan filolarda yorgunluk ve tükenme artar
- Depresyonda hipoksi ve basınç değişiklikleri gibi fiziksel stresörlere dayanma gücü azalır
Depresyon Teşhisi Almış Bir Pilot Tekrar Uçabilir Mi?
Depresyon teşhisi havacılık kariyerini sonlandıran bir problem değildir.
EASA’nın(European Aviation Safety Agency) kurallarına göre akut bir depresyon geçiren pilot uçuşa elverişli değildir. Ancak depresyon bulguları düzelmiş pilot, depresyonun geri gelişinden korunmak için hala onaylanmış bir ilaç alsa bile, son klinik belirtiler ve son ilaç dozu değişikliğinden 4 hafta sonra uçuşa geri dönebilirler. EASA tarafından onaylanmış antidepresan ilaçlar sertraline(Zoloft), citalopram(Celexa) ve escitalopram’dır (Lexapro).
Pilotların İntiharları
Uçakla intihar nedenlerinin ilk 3 sırasında; psikolojik bozukluklar (%44), ailevi-sosyal sorunlar (%49) ve yasal kovuşturmaya uğramak (%36) bulunmaktadır. Psikolojik durumlar arasında öne çıkanlar ise; majör depresyon, bipolar, şizofreni, kişilik bozukluğu, uyum sorunları, stres, alkol ve madde bağımlılıkları dır. Dramatik olan şey, pilotun sorumluluğunu aldığı yüzlerce insanın ölmesini umursamayacak bir psikoloji içine girdiği “havadaki intihar” eylemleridir. Pilotun zihinsel sağlığı uçuşa uygunluk için en önemli unsurdur. İntiharla sonuçlanabilecek ciddi psikolojik problemleri olan pilotları geçici sürelerle veya tamamen uçuştan uzaklaştırmakta tereddüt edilmemelidir.
Mart 2015’te, Germanwings pilotu Andreas Lubitz kasıtlı olarak bir yolcu jetini Fransız Alp’lerine çarptı ve gemideki 150 kişinin hepsini öldürdü. Soruşturma, 27 yaşında ki pilotun klinik depresyon nedeniyle tedavi gördüğünü ortaya koydu. Sürekli antidepresan ilaçlar kullanmaya başlamıştı. En son 10 Mart’ta doktora gitti. Doktor kendisine 2 hafta dinlenmesi gerektiğini söylemişti. Ancak o uçmaya devam etti.
En önemli intihar olaylarından biri de Mısır Havayolları’nda yaşanmıştı. Şirkete ait SU-GAP tescilli, Boeing 767-366 ER tipi uçak, 31 Ekim 1999 tarihinde 217 yolcusuyla Atlantik Okyanusu’na düşmesi bir anda dünya kamuoyunu karıştırmıştı. Ortaya birçok iddia atıldı. Önce reverse yani motor frenlerinden birinin açıldığı iddia edildi. Bunu başkaları takip etti. Ancak kokpit içindeki sesleri (CVR) ve uçuş verilerinin (FDR) kayıtlarının tutulduğu kara kutu üzerinde inceleme yapılınca çok ilginç bilgiler ortaya çıktı. Kazayı inceleyen Amerikan Ulusal Ulaştırma Emniyet Dairesi NTSB, araştırma dosyasını FBI’a sevk etti. FBI, uçağın yanı sıra pilotların yaşantısından psikolojik durumlarına kadar birçok konu didik didik araştırdı. Ortaya çok farklı sonuçlar çıktı. Kuşkusuz kazanın kilit ismi pilot Batuti. Uzun yıllar Mısır Hava Kuvvetleri’nde uçan Batuti 59 yaşındaydı. Ordudayken 1967 ve 1973 yıllarındaki Arap-İsrail Savaşları’na katıldı. Hatta 1973’deki savaşta filo komutanlığı görevi yaptı. Batuti’nin arkadaşları bu savaş sırasında filosunda birçok pilotun hayatını kaybettiğini belirtiyorlar. Bunun Batuti’nin psikolojik durumunda derin yaralar açtığı da biliniyor. 1983 yılına kadar Mısır Hava Kuvvetleri’nde uçan Batuti, daha sonra emekli olarak havayollarına geçti. Tüm arkadaşları kısa zamanda kaptan pilot olurken Batuti aradan geçen 16 yıllık sürede kaptan olamadı. Batuti’nin 767’de toplam uçuşunun yaklaşık 5 bin saat olduğu biliniyor. Ancak birçok pilot, hava kuvvetlerinde belirli bir pozisyona gelen bir uçucunun uzun süre kaptan olmamasının psikolojik açıdan zorluklara neden olabileceğini belirtiyor. Batuti 35 yaşındaki Umayma ile evliydi. Bu evlilikten iki kızı vardı. 10 yaşındaki küçük kızı Aya’nın, psikolojik rahatsızlıkları bulunuyordu. Bu nedenle Batuti küçük kızını Los Angles’da bulunan UCLA Sağlık Merkezi’ne götürüyordu. Bu durum da Batuti’yi derinden etkiliyordu. Pilotla ilgili bir diğer iddia ise Batuti’nin Mısır Havayolları ve Pilotlar Derneği’ne ters düşen hareketleriydi. Yıllık kazançları 30 bin doların üzerinde olan Mısır Havayolları pilotları, emekli olduklarında aylık 200 dolar maaş alıyorlar. Gelecek yıl mart ayında emekli olacak olan Batuti buna karşı çıkıyordu. Ayrıca Cemal Batuti’nin pilotlarla ilgili birçok konuda da otoritelerle zıtlaştığı biliniyordu.
Depresyonda Olan Pilotlara Neler Yapılmalıdır?
Depresyon belirtileri gösteren birinde öncelikle ruhsal ve zihinsel performansın seviyeleri belirlenmelidir. Bunun için geliştirilmiş “Zihinsel ve Ruhsal Check Up” programları vardır. Bilgisayarlı modüllerle dikkat, konsantrasyon, bellek, ruhsal durum, motivasyon, strese dayanıklılık gibi işlevler objektif olarak tespit edilebilir. Eğer bulgular bir ilaç tedavisine ihtiyacı gösterir boyuttaysa, psikiyatrist kontrolünde FAA’ in onay verdiği bir antidepresanla tedaviye başlanmalıdır. Bunun yanında eğer kişiyi strese meyilli kılan aşırı kontrolcülük, hassasiyet, tez canlılık, aşırı titizlik gibi olumsuz kişilik özellikleri varsa bireysel programlarla giderilmeye çalışılmalıdır. Ayrıca çocukluktan beri getirilen zihinsel yükleri tespit etme ve bunlardan arındırma çalışmaları başarı şansını arttırmaktadır. Bunlara ilaveten pilotun stres yönetimi konusunda donanımlarının artırılması, problem çözme, çatışmayla başa çıkma, zor kişilerle iletişim gibi konularda geliştirilmesi yeni stres yüklemelerini önleme açısından son derece önemlidir.
Ayrıca aralıklarla pilotlara psikolojik kontroller yapılmasında fayda vardır. Büyük havayolu şirketlerinin özel psikologları bulunuyor. Belirli aralıklarla pilotlar psikologlarla konuşarak sorunlarını aktarıyorlar. Amerika’da pilotların kurallara göre psikolojik testlerden geçmeleri mecburi değil. Ancak şimdi zorunlu hale gelecek. Amerika ve Avrupa’da zaten birçok havayolu şirketi bu kontrolleri yılda iki kez yaptırıyor. Psikologlar pilotların ev ve iş yaşantılarını detaylı olarak inceleyip streslerinin nedenlerini bulmaya çalışıyorlar.
Yazan: Psk. Sevim Fazlıoğlu