#Uzay #yolcuuçakları #troposfer, airbus, airplane, avgeek, boeing, havacılıkteknolojisi, seyahat, troposfer, uçuş, uzayyolculuğu, yolcuuçakları
Uçak yolculuğu sırasında uçsuz bucaksız gökyüzüne bakıp acaba bu uçtuğumuz katman nedir? Uzaya ulaşabilir miyiz diye düşündüğünüz hiç oldu mu? Aslında yüksek irtifalarda seyahat etmek, uçakların tipik olarak atmosferin alt bölgelerinde bulunan kötü hava koşullarından da korunabileceği anlamına gelir.
Önemli olan uçuşların emniyetli şekilde gerçekleştirilmesidir. Bir yolcu uçağının seyir irtifası 9500 – 11500 metre arasıdır. Bu irtifada havanın yoğunluğu azalır bunun sonucu olarak uçak da gökyüzünde daha kolay süzülür ve böylece daha az yakıt harcar. O zaman yolcu uçakları daha yüksek irtifalarda yada uzayda uçamazlar mı? Cevabımız hayır olmalıdır. Peki neden?
Bir uçak havalimanından ayrıldıktan hemen sonra pilotlar ilk olarak uçağı, hava trafik kontrolörünün izni doğrultusunda olabildiğince hızlı şekilde yüksek irtifaya çıkarmaktadır. Uçuşun ilk 10 dakikasında uçaklar genelde 9.5-11 km arası mesafeye ulaşır. Uçakların ağırlığına ve bazı özelliklerine bağlı olarak kendine ait bir seyir irtifası vardır. Troposfer katmanı havacılıkta önem taşıyan bir katmandır.
Gezegendeki hava olaylarının büyük çoğunluğu, atmosferin en alt tabakası olan troposferde meydana gelir. Helikopterler ve hafif uçaklar tipik olarak troposferde uçar. Hafif uçaklar, yüksek kabinlerde çalışamazlar çünkü basınçlı kabinleri yoktur.
Bu nedenle, uçaklar 10700 metre gibi bir irtifada uçarak atmosferin alt katmanlarında meydana gelen şiddetli rüzgarlar ve yağmurlar gibi kötü hava koşullarından korunmuş olurlar. Aynı zamanda bu gibi irtifalar, uçakların tehlike oluşturabilecek cisim ve koşullardan uzakta kalmasını sağlar. Yüksek bir irtifada uçakta acil bir durum meydana gelmesi durumunda pilotların gerekli kontrolleri yapması ve önlem alıp etkin çözümü bulması için daha fazla vakti olur.
Şimdi ticari uçaklar, 38.000 feet üzeri uçabilir mi sorusunun cevaplarını detaylı inceleyelim. Aslında uçabilirler, ancak böyle bir durumda ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkar ve uçuş tehlikeye girer. Öncelikli olarak basınç düşmesi meydana gelir ve böyle bir durumda her saniye önemlidir. Bu bahsettiğimiz yüksek irtifa, kule ve pilot arasındaki iletişimin bozulmasına ve frekans bağlantılarında düzensizliklere neden olur. Ayrıca yükseldikçe havanın yoğunluğu azalır böylece uçağı yukarıda tutan kaldırma kuvveti de azalmış olur. Kaldırma kuvvetini sağlayan havadaki basınç farkıdır ve uçak çok yüksek irtifada ise bu fark neredeyse yok olur. Yüksek irtifada uçak motorların çalışması için gerekli olan oksijen de azalır. Bundan dolayı yükselmek istedikçe bu güce sahip motorlarını kaybeder. Yüksek irtifada yeterli rüzgar gücü olmamasından dolayı, havada süzülebilmek için çok fazla yakıt harcarlar. İstisna olarak ticari uçaklardan daha yükseğe çıkan normal bir uçak vardı. Bu, NASA’nın ultra hafif, uçan kanatlı Helios Prototip uçağı olarak 29 km’lik inanılmaz bir irtifaya ulaştı. Bu uçak haricinde başka hiçbir uçak bunun gibi yüksek bir irtifa seviyesine ulaşamadı.
Bahsettiğim tüm bu nedenler yolcu uçaklarının uzaya uçup uçamayacağı sorusuna cevap veriyor. Görünen o ki günümüzde bu imkansız. Uçaklar, onu havada destekleyecek büyük kanatlara sahip olduğunda atmosfer bu işi üstlenir ve uçağı havada tutar. Fakat uzayda hava, atmosfer, rüzgar yoktur. Dolayısıyla şuan seyahat gerçekleştirdiğimiz uçaklar uzayda bulunamaz. Bir sonraki blog yazımda buluşmak dileğiyle…
Yazan: Afranur Gürcüoğlu
Kaynakça:
https://www.youtube.com/watch?v=gmoWMlr-KBQ
https://www.youtube.com/watch?v=oOPuCRpMKgM
https://seyler.eksisozluk.com/yolcu-ucaklari-neden-uzaya-cikamaz